İlgili Sonuçlar

• tesir (n.)
  يد طولى
  daha fazlası ...
• ağırlık (n.)
  حمل
  daha fazlası ...
• gebelik (n.)
  حمل
  daha fazlası ...
• kuzu (n.)
  حمل
  daha fazlası ...
• götürmek (v.)
  حمل
  daha fazlası ...
• şarj (n.)
  حمل
  daha fazlası ...
• nakliyat (n.)
  حمل
  daha fazlası ...
• tartı (n.)
  حمل
  daha fazlası ...
• bindirmek
  حَمَّلَ
  daha fazlası ...
• hamile kaldı
  حمل {المرأة}
  daha fazlası ...
• hamile kalmak
  حَمْل
  daha fazlası ...
• hamilelik
  حَمْل
  daha fazlası ...
• yüklemek
  حَمَّلَ
  daha fazlası ...
• nakletmek (v.)
  حمل
  daha fazlası ...
• taşıma (n.)
  حمل
  daha fazlası ...
• cenin (n.)
  حمل
  daha fazlası ...
• kargo (n.)
  حمل
  daha fazlası ...
• geçirmek (v.)
  حمل
  daha fazlası ...
• yük (n.)
  حمل {ج أحمال}
  daha fazlası ...
• taşımak (v.)
  حمل {[ِ حَمْلاً]}
  daha fazlası ...
• itmek (v.)
  حمل على
  daha fazlası ...
• hamaliye
  أجرة الْحَمْل
  daha fazlası ...
• suçlamak (v.)
  حمل المسؤولية
  daha fazlası ...
• koç
  بُرْجُ الحَملِ
  daha fazlası ...
• prezervatif
  مَانِعَةُ الحَمْل
  daha fazlası ...
• hamile test
  كاشف حمل
  daha fazlası ...
• eleştirmek (v.)
  حمل على
  daha fazlası ...
• portatif (adj.)
  قابل للحمل
  daha fazlası ...
• hamilelik test cihazı (n.) , {med.}
  كاشف حمل {طب}
  daha fazlası ...
• çatmak (v.)
  حمل على
  daha fazlası ...

örneklerde

• Bir bebeği tüm hayatın boyunca taşıyamazsın. Hiçbir kadın yapamaz.
  أنت لاتستطيع الحمل طول حياتك لايوجد إمراة تستطيع ذلك
• Hayatın boyunca hamile kalamazsın. Hiçbir kadın kalamaz.
  أنت لاتستطيع الحمل طول حياتك لايوجد إمراة تستطيع ذلك
• Bu çevre yolunun üstünde ve altında süren bir operasyon var.
  هناك حملة تفتيش مستمرة علي * طول الطريق السريع هنا
• Herkes beni dinlesin! Bu yabancı hayatımızı kurtardı. Tüfekli askeri buraya kadar taşıdı.
  اسمعوني جميعكم لقد أنقذنا الغريب وحمل علي ظهره الجندي طول الطريق